23 Ocak 2017 Pazartesi

Flp arı sütü


Buraya Tıklayarak Hemen Satın Alabilirsiniz

ARI SÜTÜ İLE SAĞLİKLİ VE UZUN YAŞAYİN

 İşçi arılar, 2-3 ay yaşarken, içlerinden sadece birisi 40 kat fazla; 5-7 sene ve binlerce yumurtalık bir verim ile yaşar. Bu arının tek farkı arı sütüyle beslenmesidir. İdeal arı sütü dozajlarıyla kullanıldığında insanlarda benzeri verim ve yaşam kalitesine yol açar. kanser başta olmak üzere bütün ağır hastalıklarla savaşımda önemli bir destektir. Gebelikle ilgili pek çok araştırma arı sütünün kadında doğurganlığı ve erkekte sperm kalitesini artırdığını çok net bir şekilde ispatlamıştır.

Royal jelly (Arı Sütü), bal arısının gırtlak bölgesi bezlerinden çıkan süte benzer bir salgıdır. Arı-
ların bu “süper yiyeceği” enzimlerle özel olarak hazırlanır ve gelecekte kraliçe arı olacak arılar
bununla beslenir. Bu kraliçe arının 6 yıllık yaşamının her gününde 3.000 yumurta yumurtlama-
sını sağlayan, yüksek düzeyde üretken olduğu yaşamı boyunca yediği özel gıdasıdır. Bildiğiniz
balla beslenen işçi arılar, yalnızca 4 ila 6 hafta yaşarlar. Royal Jelly A, C, D ve E vitaminlerini
içerir ve aynı zamanda doğal bir B-kompleksi vitaminleri deposudur. En önemli unsurlardan bi-
risi, bünye için en önemli maddelerden biri olan protein, yağ, karbonhidrat, çeşitli hormonların
sentezi ve metabolize edilmesinde temel rol oynayan B5 vitaminidir (Pantotenik Asit). Royal
Jelly en temel sekiz amino asiti, artı ikincil düzeyde diğer on aminoasiti, kalsiyum, bakır, demir,
fosfor, potasyum, silisyum ve kükürt mineralleri önemli miktarlarda içerir. Royal Jelly nükleik
asit de içermektedir. Royal Jelly proteince zengindir ve polenin hazmı sırasında oluşturulur.
Bizim ürettiğimiz Royal Jelly, arı kovanlarımıza ideal ortamı sağlayan o eski koşullarda, kuru,
şehirden uzak, yüksek çöl bölgelerinden toplanmıştır. Kovandan toplanır ve hemen ürünün
yalnızca fazla suyunu alıp tüm vitamin, mineral, enzim ve koenzimleri bırakacak şekilde don-
durularak kurutulur. Günde iki defa, birer tablet alınız.
- En mükemmel gıdalardan biridir
- Emilimi kolay ve rahat hazmedilir
- Koruyucu, yapay renklendirici ve tatlandırıcı içermez

ARISÜTÜ NEDİR : 
Arısütü; 5-15 günlük yaştaki işçi balarılarının, kraliçe (ana) arıyı beslemek için yutakaltı bezlerinden (hypopharyngeal) salgıladıkları, hammaddesi binbir çiçeğin balözü, çiçek poleni ve balarılarının enzimlerinden oluşan sedef görünümünde, peltemsi, (1/1 gr/cm3) özgül ağırlığında, organik asit karakterinde, %100 naturel, olağanüstü yüksek oranda hayati vitaminler, enzimler, mineraller, proteinler ve aminoasitler taşıyan yüksek besin değerli bir balarısı ürünüdür.

Dünyanın en üstün doğal gıdasıdır ve doğadaki bütün doğal ilaçların annesi sayılır. Balarısı ortalama 40 gün yaşar, Arısütüyle beslenen kraliçe arı ise 7 sene yaşar ve dünyanın en fazla yumurtlayan canlısı olarak günde ortalama 3000 kez yumurtlar. Arısütünün içinde neler olduğu saptanamamış %3 oranında X maddeleri bulunmaktadır ki; Dünya bilimadamlarınca buna Allah vergisi denilmiş ve Arısütünün olağanüstü etkilerinde X maddelerinin büyük payı olduğu öngörülmüştür. Aynı zamanda kanser hücrelerinin üremelerini engelleyen karınca asidi Arısütünde yüksek oranda mevcuttur.
Arısütünün olağanüstü faydaları Dünya Bilimadamlarınca onaylanmıştır. Arısütünün dünyadaki tüm besinlerden, bitkilerden, ilaçlardan, gıdalardan, vitaminlerden, otlardan vs. ayıran en büyük özelliği; Her yaş insan vücudunda tepeden tırnağa vücuttaki bütün hücreleri YENİLER, besler, onarır, tamir eder, geliştirir, metabolizma dengesi kurar, tüm hastalıkları yok eder, doğal, işlenmemiş vitamin verir, yaşlanma hızını keser, beyin-beden-direnç gücünü yüksek oranda arttırır En önemli unsur ise Arısütünün extra 1.kalitede, tahlilinden olumlu sonuç alınmış, %100 saf, bilimsel sistemde üretilen ve dozajına uygun kullanılan Arısütü olmasıdır.


ARISÜTÜ'NDE BULUNAN MADDELER NELERDİR :

VİTAMİNLER ORGANİK ASİTLER AMİNO ASİTLER MİNERALLER
A Redinol-Akseroftol Acide hydroxy-10 décéné-2 transolgue Alanin Fosfor
B1 Thiamine-Anorin Acide hydroxy-10 decanoigue Arginin Sülfür
B2 Riboflavine-Laktoflavin Acide Saborigue Aspartikasit Bakır
B3 Nicotinamide Acide-décéné-2 transidiolgue Fenil alanin Demir
B5 Pantothonique asit Acide P-hydroxy benzolgue Glikokol Silisyum
B6 Pyridoxie Valin Kalsiyum
B7 İnositol-Myo (Mezo) lozit Cyctin Sodyum
B8 (H) Biotine Gulutamikasit Potasyum
B9 Folikasit İzolosin Magnezyum
B12 Kobalamin Liosin Manganez
C Askorbikasit Lösin Çinko
D Kolekalsiferol Metionin İyot
E Tokoferol, Antisterilite Prolin Selenyum
H Biotine Histidin  
P Rutine Serin
Niacin
Treonin
Triptofan  
Arısütünün lipid kısmında gaz-sıvı kromatografisi ile yapılan incelemelerde, 26 dan fazla yağ asidi gözlenmiştir. Bunlardan 12'si nonanoik, kaprik, undekanoik, tridekanoik, launk, miristoleik, palmitik, palmitoleik, stearik, linoleik ve arakidik asit olarak tespit edilmiştir.
Arısütü bileşiminde "TESPİT EDİLEMEYEN DİĞER MADDELER" adı altında belirtilen %2-3 civarındaki kısımda ise Arısütünün asıl deva niteliği taşıyan maddelerin bulunduğu Bilim adamlarınca tespit edilmiştir. Bunlardan biri balda dahi bulunmayan, sadece Arısütünde %1.5 oranında bulunan 10-Hydroxy-delta-2-dekanoik asit'tir. Yine "Tespit edilemeyen diğer maddeler" kısmında bulunan diğer çeşitli aktif maddelerin; organizmada CANLANDIRICI VE GENÇLEŞTİRİCİ etkisi olduğu saptanmıştır.
Arısütünün içinde kuvvetli Radyoaktif ve Manyetik enerji olduğu görülmüştür
Yapılan incelemelerde Arısütünün besleyici olmasından başka çeşitli hastalıklara da iyileştirici niteliği olduğuna dair bulgular bulunmuştur.


DÜNYA BİLİMADAMLARI VE TÜBİTAK'A GÖRE ARISÜTÜ :


- Arısütünün sudaki çözeltisinin vazodilative(damar açıcı) etkisi olduğu saptanmıştır. Bu aktivite bala nazaran 100-200 kat daha fazladır. Ayrıca kandaki KOLESTEROL seviyesini önemli oranda düşürdüğü de Japon Araştırmacılar tarafından gözlenmiştir. 


- Kanada Ulusal Kanser Araştırma Enstitüsü'nün 27.04.1963 te yayınlanan raporuna göre Prof. Gordon F.Towsen'in aldığı sonuçlar ise; "Arısütünün bileşiminde bulunan 9-10 Hydroxy-2 Transoique ve Dicarboxylic gibi asitlerin bulunması lösemi(leucemie) - KAN KANSERİ - nin gelişmesine ve diğer bazı kanser tümörlerinin büyümesine engel olmaktadır. Bu konuda profesör tarafından 2000 deney faresi üzerinde yapılan incelemelerde, farelerin hepsine kanser hücreleri aşılanmış ve bunlardan 1000 tanesine hiçbir müdahale yapılmayarak kendi haline bırakılmış, diğer 1000 tanesine de ARISÜTÜ verilmiş; Kendi haline bırakılan 1000 farenin kanserden öldüğü, Arısütü ile beslenen diğer 1000 farede ise kanser görülmediği ve yaşamlarını sürdürdükleri gözlenmiştir"


- Dünyaca ünlü Biolojist Dr.Bellevefer'in "La Gelee Royale" adlı yapıtında Arısütü'nün faydaları için şunları yazmıştır:
1 - İnsanın FİZİKSEL ve RUHSAL YAPIsına genel yapısına iyilik hissi verir
2 - Vücudun yorulmadan sürekli olarak ÇALIŞMAsını sağlar 
3 - Çocuklarda FİZİKSEL GELİŞMEyi sağlar
4 - Kadınlarda REGL HALLERİni düzeltir
5 - MENAPOZ ve ANDREPOZ dönemlerinde bünyeyi destekler
6 - SAÇLARIN DÖKÜLMESİni önler
7 - Sürekli YORGUNLUK, BİTKİNLİK hallerini düzeltir
8 - RNA ve DNA deposu olduğundan ÖMRÜ UZATIR
9 - Yorgun ve bitap düşmüş vücut mekanizmasında iyi hücre faaliyetini canlandırıp arttırır, GENÇLİK VERİR


- Fransız Bilim adamı Alin Caillas'ın vardığı sonuçlara göre;
1 - Arısütü antibiotik ve anti mikrobiktir. Özellikle VEREM mikrobu üzerinde büyük öldürücü özelliğe sahiptir
2 - ANGINE DE POITRINE, DAMAR SERTLİĞİ, ASTIM, ŞEKER, ÜLSER, HİPER VE HİPO TANSİYON VE FELÇLERDE çok olumlu etkileri görülmüştür
3 - Arısütü sağlıklı bir yaşantı için çok gerekli, değerli ve eşsiz bir doğal bileşimdir. Ve düzenli kürlerle kullanıldığı zaman vücudun tam sağlıklı, kuvvetli, dinamik ve ruhen güçlü tutar.


Dr.Ivenchi'ye göre yaşlılıkla en çok görülen "ARTERİS-CLEROS"ın (damar sertliği ile birlikte kandaki kolesterolün yükselmesi) tedavisinde Arısütü oligotest olarak kullanılması olumlu sonuç vermiştir.


Japon Araştırmacıların tavşanlar üzerinde yaptıkları testlerde; fosfolipid, triglisent, B-Lipoprotein ve total lipid seviyelerinin de arısütünden etkilendiği ve düştüğü gözlenmiştir


Avusturya'da 120 hasta üzerinde yapılan klinik denemelerde, arısütünün ağız yoluyla alınması halinde CİLT ve SAÇ hastalıklarında önemli olumlu gelişmeler ve düzelmeler görülmüştür. Yine Arısütünün içerdiği hormonlar sebebiyle CİNSEL FONKSİYONLARI arttırıcı etkileri de tespit edilmiştir.


" Arısütü yüksek oranda protein, vitamin, mineral madde içerdiğinden besleyici değeri büyük bir besin maddesidir. Organizmayı gençleştirici bir özelliğe sahiptir. KANSER, KALP-DAMAR SİSTEMİ, ASTIM gibi çeşitli hastalıklara iyi geldiği ve SİNİR SİSTEMİ üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu bildirilmektedir. Arısütünün işçi arılar ile ana arılar arasındaki CİNSEL farklılaşmayı meydana getiren, biyolojik bir etki yaptığı ve bu etkiye büyük orandaki pantotenik asit miktarının neden olduğu bildirilmektedir. Arısütünün içinde bulunan 10-hydroxdec 2-cnoic asitden dolayı antibakteriyel etkiye sahip olduğu bildirilmektedir. 

Saf olarak veya bala karıştırılarak yendiğinde ROMATİZMAL HASTALIKLARA, KANSIZLIĞA, ÇEŞİTLİ GÖZ HASTALIKLARINA, SAÇ DÖKÜLMELERİNE karşı kullanılmaktadır."
Ana başlık : Arısütünün yapısı ve üretim yöntemi
Kaynak : Tübitak Bilim ve Teknik dergi - Yıl : 1996 Ay : Nisan Sayı : 341 Sahife : 96 

" Arısütü hormonlar ve zindelik veren özel maddeler içermektedir. Arısütü, ekonomik düzeyi yüksek olan ülkelerde pazar bulmuş durumdadır. Hatta Apiterapi denilen yolla arı ürünleri ile tedavi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Bazı doğu bloku ülkelerinde sadece arı ürünleri ile tedavi yapılan klinikler mevcuttur. 

Arısütü SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARINDA, SÜREKLİ YORGUNLUK HALLERİNDE, KISIRLIK TEDAVİSİNDE, DAMAR SERTLİĞİNDE, GÜÇ VE ZİNDELİK kazandırmakta kullanılmaktadır."
Ana başlık : Beslenmede Arısütü
Kaynak : Tübitak Bilim ve Teknik dergi - Yıl : 1989 Ay : Nisan Sayı : 257 Sahife : 21

" Ana arılar, tüm larva ve ergin dönemlerinde Arısütü ile beslendiğinden yumurtalıkları ve spermatekaları (erkekten gelen spermayı depo ettikleri kase) çok iyi gelişmekte, günde 1500-3000 yumurta bırakmakta ve birkaç yıl bu üretkenliğini sürdürerek koloninin geleceğini yönlendiren en önemli bireyi olmaktadır. Ana arıların özel olarak arısütü ile beslenerek aynı genetik yapıya sahip işçi arılardan farklı yapısal özellikler göstermesi, UZUN ÖMÜRLÜ olması ve olağanüstü verimliliğe sahip olması: İnsanlar üzerinde de benzer etkiler gösterebileceği görüşü dünden bugüne bu ürünü çok çekici bir duruma getirmiştir. Arısütü 30-35 yıldan bu yana insanlar tarafından ÇEŞİTLİ HASTALIKLARIN SAĞITILMASINDA, VÜCUDUN SAĞLIKLI VE DİNÇ TUTULMASINDA, HÜCRE YENİLEME özelliği nedeniyle kullanılmaktadır. Son yıllarda Arısütünün APİTERAPİ alanında kullanımı da üretimini cazip duruma getirmiştir. Dünyada Arısütünün üretim ve ticareti Çin, Japonya, Taiwan ve Yeni Zelanda gibi Uzak Doğu ülkelerinde yapılmaktadır. Çin yılda 1000 ton Arısütü üretimi ile ABD ve birçok Avrupa ülkesinin Arısütü talebini karşılamaktadır. Ülkemiz arı yetiştiricilerinin Arısütünün üretim, muhafaza tekniği ve pazarlaması konularında çok fazla bilgiye sahip olmaması, teknik sorunlarla karşılaşmaları, bazı üreticilerin Arısütüne katkı maddeleri karıştırarak pazarlamaları tüketici ve ihracatçıları zor durumda bırakmakta, saflığı konusunda şüphe oluşmasına neden olmaktadır. Bu açıdan ülkemizde Arısütünün önemi, özellikleri, üretimi, muhafaza tekniği, kullanım alanlarının bilinmesi; üretici ve tükecilerin bu yönden aydınlatılması gibi konulara önem verilmelidir. "
Ana başlık : Doğanın Harika Ürünü ARISÜTÜ
Kaynak : Tübitak Bilim ve Teknik dergi - Yıl : 1996 Ay : Nisan Sayı : 395 Sahife : 96


ARISÜTÜ NASIL VE NE KADAR KULLANILIR :
Arısütünün iki kullanım şekli vardır. Birincisi saf olarak, ikincisi ise balla karıştırılarak. Saf olarak alınması halinde dil altına konur ve yaklaşık beş saniye kadar dil altında bekletilir ve sonra yutulur. Balla karışması halinde dil altında bekletmeye gerek kalmaz. Saf Arısütünün kullanıcı tarafından muhafazası zor olabileceğinden en iyi kullanım şekli bal ile karıştırılarak alınmasıdır. Bal ile karıştırılarak alındığı zaman kana karışması ve faydasını göstermesi daha hızlı olur. Arısütü; saf veya balla karışmış olarak, her iki şekilde de sabah ve akşam olmak üzere aç karnına alınmalıdır. Bunun yanısıra Arısütünün karıştırıldığı balın kalitesinin iyi olması, nektarı yüksek çiçeklerden elde edilmiş olması, hileli ve kalitesiz bal olmaması gerekir. Arısütü saf veya balla karışmış her iki halde de kesinlikle metalle temas edilmemeli, ışıkta kalmamalıdır.

Arısütünün ne kadar kullanılması gerektiği ise, saf olarak veya balla karışmış olarak, her iki halde de; bünyenin yaşına, sağlık derecesine, varsa hastalığın ağırlığına, veya istenilen maksimum kuvvet seviyesine veya istenilen rahatsızlık derecesine göre değişir. 

ARISÜTÜ'NÜ KİMLER KULLANABİLİR :

Arısütü Bilimsel gramajlar dahilinde; bünyenin yaşına, sağlık derecesine, varsa hastalığın ağırlığına, veya istenilen maksimum kuvvet seviyesine veya istenilen rahatsızlık derecesine göre; dozajına uygun kullanıldığı takdirde yeni doğmuş bebekten, en yaşlı bünyeye kadar herkes tarafından kullanılabilir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder